“DMDYD” SENDROMU |
Herkes her şeyi hala devletten bekliyor… Bir şey yapma noktasına gelince yakınmaya başlıyor ve ekliyor: “Devlet elimizden tutmazsa biz ağzımızla kuş tutsak boştur abi” deniliyor. Hep karanlığa küfrediliyor, mum yakmaya gelince “Mumum da yok abi” deniliyor. Eleştirmeye gelince eleştireceğimiz o kadar çok şey var ki… Ama yıllardır bu işi iyi yapıyoruz. Ortada bir şey yok… Adam özel bir işyerinde beş yıldır maaşlı ve sigortalı çalışıyor, veya köyde 20 ineği ve 200 dönüm arazisi var gül gibi geçinip gidiyor, ama gelip diyor ki: “Bana bir iş bulsana”… Şaşırıp kalıyorsunuz… Çünkü onun işten kastı devlet kapısı… Üniversitemiz dün mezunlarını verdi. Mezuniyet törenlerinde gençlerin o heyecanını, anne ve babaların yüzlerindeki gururu görünce mutlu oluyorsunuz. Ama onların yüzlerinin diğer tarafındaki “bitirdim ama şimdi ne olacak?...” sorusundan kaynaklanan burukluğu ve endişeyi okuyunca çok üzülüyorsunuz. Bugün üniversiteyi bitiren gençlerin %90’ı gelecekten kaygılı. Bugün gelinen bu noktada, işsizliğin temelinde bile her şeyi devletten bekleme ve akılların bir köşesinde ihtiyaçları legal veya illegal bir şekilde devletten temin etme anlayışı vardır. … Bir kombina’da işe başladığımda bir tanıdık, “aklın varsa götür, pişman olursun” demişti. Çiçeği burnunda bir veteriner hekim olarak hayretten dona kalmıştım… Doğrudan gelir desteği, kömür, yardım parası vs. derken devletten beklenti her geçen gün daha da artıyor… Her doğan çocuk borçlu doğuyor, her geçen gün işsizler ordusuna yeni işsizler ekleniyor… Çok gariptir ki, özel sektör gelişmesine rağmen işsizlik azalmıyor… Ama devleti her taraftan bir güve gibi kemirmekten geri kalmıyor, her şeyi devletten bekliyoruz. Bir iş yaptırıyoruz, para vereceğiz diyelim, işi yapan kişi soruyor, “parayı sen mi vereceksin, yoksa devletten yada sigortadan mı karşılatacaksın abi?” Niye soruyorsun dediğimizde ise: -“Ona göre fiyat çıkaracağım abi” diyor… Bir gün bir yerde sohbet etme fırsatı bulduğum, ünlü muhasebe ve finans uzmanı Bülent Şenver’e : “ Hocam ekonomimiz nasıl kurtulur?” diye kısa bir soru sormuş, ardından, “DMDYD” anlayışından kurtulursak“ şeklinde çok kısa bir cevap almıştım. Bir an düşündükten sonra “DMDYD” nedir? Diye tekrar sorduğumda, Bülent hoca bu kısaltmanın açılımını : -“Devletin Malı Deniz Yemeyen Domuz” şeklinde açıklamıştı. Buna ben bir kelime daha eklemiş, DMDYD Sendromu demiştim. Sonraları bu sendrom, domuza hakaret ediliyor düşüncesiyle ,” …..yemeyen keriz” şekline dönüştürülmüş olabilir (!)… Evet bu Sendrom’dan kurtulan ülkeler, kötü yöneticileri olsa bile bir şekilde refaha kavuşmuşlardır. Ülkemiz eğer borçlu ve işsizliğin arttığı bir konuma geldiyse bunda hepimizin az veya çok payı olduğunu düşünüyorum. Etrafımıza baktığımızda bunun delillerini görmek mümkündür. Herkesin devletini ve milletini yüceltmek için yarışa girdiği günleri görmek dileğiyle, yeni üniversite mezunlarına hayatlarında başarılar ve mutluluklar diliyorum. |