• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Kars Ardahan Iğdır'da Suni Tohumlama

KARS–ARDAHAN–IĞDIR BÖLGESİNDEKİ SUNİ TOHUMLAMA UYGULAMALARINA GENEL BİR BAKIŞ

 

 

Kars Ardahan Iğdırlılar Birliği Dayanışma Platformu, I.Kars İktisat Şurası, Hayvancılık ile ilgili oturum, 6-7 Mayıs 2006 DSİ Sosyal Tesisleri Konferans Salonu-Kars

 

 

KONUŞMA METNİ

 

 

Sayın Valim

Sayın Milletvekilim

Sayın Rektör Vekilim

Değerli protokol mensupları

Çok kıymetli yetiştirciler ve misafirler

 

Öncelikle bu konuşma fırsatını bize sağlayan ve böyle bir organizasyonu tertipleyen  Kars Ardahan Iğdırlılar Birliği Dayanışma Platformu’na teşekkür ederim.

 

Bölgemizde suni tohumlama ile ilgili sorunların ve çözüm önerilerini çok detaylı bir şekilde konuşursam 4-5 saat yetmez. Burada bütün bu sorunları 15 dakikalık kısa bir süre içerisinde sunmaya çalışacağım. Konuşmama bölgemize ilişkin kısa veriler vererek başlamak istiyorum.

 

 

 

Bölge illerimizin tarım ve hayvancılıkla ilgili çok kısa verileri

 

Kars

Kars’ta toplam gayri safi hasıladan %33,7 ile en fazla pay alan üretimin büyük çoğunluğu hayvancılıktan elde edilmektedir. Kars'ta hayvancılık genellikle küçük aile işletmeciliği şeklinde yapılan ekonomik bir faaliyet durumundadır.Tarım il müdürlüğü kayıtlarına göre Kars’ta 2005 yılında tespit edilen boğaya verilebilir inek sayısı 130 bin civarında olup suni tohumlama ile tohumlanan inek sayısı yaklaşık  15.500’dir.

 Kars'ta son yıllarda ticari amaçlı hayvancılık işletmelerinin sayısında artışlar gözlenmeye başlanmıştır. Kaşar ve bal hariç, ilde üretilen hayvansal ürünler genellikle pazarlanmamakta, çoğunlukla üreticilerin kendileri tarafından tüketilmektedir. Ticari amaçlı hayvancılık işletmelerinin yeterli sayıda olmaması ve hayvancılığın aile ihtiyaçları için yapılıyor olması önemli rol oynamaktadır.

 

Ardahan
 

İlin toplam yüzölçümü 4.842 km2 dir. Bu arazinin toplam 84.250.8 (ha) yani % 17’si tarım alanı olarak kullanılmaktadır. Ayrıca 285.678 (ha) % 60’ı çayır-mer’a, 31.957.2 (ha) % 6’sı Ormanlık ve 82.314 (ha) % 17’si de tarım dışı arazidir. Ardahan ekonomisi genel olarak tarım ve hayvancılık sektörüne dayanmaktadır. Uygun olmayan iklim şartları nedeniyle bitkisel üretim, miktar ve verim açısından                         son derece düşüktür.

Tarım İl müdürlüğü kayıtlarına göre,boğa altı inek sayısı yaklaşık 110.000 civarında olup 2005 yılında tohumlanan hayvan sayısı 31.000 civarındadır. İldeki suni tohumlama uygulamaları özel veteriner hekimleri, şirketler ve vakıflar tarafından yürütülmektedir. Hayvan sayısı bakımından önemli bir potansiyele sahip olan ilimiz, hayvanlarındaki bireysel verim özellikleri bakımından ne yazık ki düşük seviyededir.

 

Iğdır


Bölgede hayvancılık, iktisadî faaliyetler arasında çok önemli bir yere sahiptir. Genel olarak mera hayvancılığı besleme sistemi uygulanmaktadır. Mevcut hayvan sayısı içinde, et ve süt verimleri düşük olan yerli ırklar çoğunluktadır. İl genelinde bulunan 450.000 büyükbaş ve küçükbaş hayvanın beslenmesinde esas olarak çayır ve otlak alanlardan yararlanılmaktadır. İlde  boğa altı inek sayısı 23660 bulunmaktadır. 2004 ve 2005 yıllarında 1000’in altında seyreden suni tohumlama uygulaması,2006 verilerine göre 8199’e yükselmiştir.

1982-1992 dönemini baz alırsak,ildeki hayvan sayısındaki azalma %32 dolayındadır.Bu rakam ülke ortalamasının (%12) oldukça üstündedir.

  Kars-Ardahan ve Iğdır Bölgesi hayvancılıkta elverişli şartlara sahip olduğu gibi olumsuz şartlar da taşır. Çayır ve otlakların fazla yer kaplaması hayvancılığı teşvik edici, kışların uzun ve sert geçmesi ise sınırlayıcı bir özelliktir.

Suni tohumlama teknolojisinin bölgemizde gelişmiş bölgelere nazaran çok düşük düzeylerde uygulanması( hala %15-20) süt ve et üretimimizde büyük ekonomik kayıplara sebep olmakta ve brusella gibi cinsel yolla bulaşıcı hastalıkların artmasına sebep olarak ekonomik kaybı daha da artırmaktadır. Örneğin bölgemizde melezlemeden elde edilen inek sayısının az oluşu yılda 50 ton süt kaybımıza neden olmaktadır. Brusella’dan meydana gelen ekonomik kayıp ise 42.000.000 YTL’dir. 50 tonluk süt kaybının da parasal değeri olan 17.500.000 YTL bu rakama eklenirse sadece bu iki olumsuz faktörün bölgemizde doğurduğu zarar 57.500.000 YTL ‘e ulaşmaktadır.Bu yaklaşık her biri en az 30 işçi çalıştıran küçük ölçekli 120 fabrika demektir.

 

 

BÖLGEMİZDEKİ SUNİ TOHUMLAMA UYGULAMALARINDA KARŞILAŞILAN ÖNEMLİ SORUNLAR  VE ZORLUKLAR

 

Eğitim

Geleneksel doğal aşım alışkanlığının yerini suni tohumlamanın büyük oranda alabilmesi için epey zamana ihtiyaç vardır. Yetiştiricimizde hala doğal aşımın suni tohumlamaya göre daha üstün olduğu anlayışı mevcuttur. Bu anlayışın oluşmasında ise geçmiş yıllarda yapılan tur sistemine dayalı suni tohumlama uygulamalarında elde edilen başarısız sonuçların etkisi görülmektedir.Gerek basın yayın ve gerekse bakanlık ve diğer kuruluşlar tarafından öteden beri  gerçekleştirilen eğitim çalışmalarına rağmen yetiştiricimizin hayvancılıkla ilgili olarak bilinç ve eğitim düzeyinin yeterli olduğu söylenemez.

Ayrıca teknisyen ve veteriner hekimlerine verilen suni tohumlama kurslarının süresinin sınırlı (5 gün) olması, Veteriner Fakültelerinde sınıflardaki öğrenci sayısının imkanlara göre kalabalık oluşu, suni tohumlama uygulamaları için yeteri kadar uygulama saati ve uygulama araç, gereç ve canlı materyalinin olmayışı da  piyasaya yeterli düzeyde eğitimli ve bilgili eleman verilmesini sınırlamaktadır. Örneğin Fransa’da bir teknisyene “suni tohumlama yapabilir sertifikası” verebilmek için kursiyerler  en az 5 hafta kursa tabi tutulmakta ve her bir kursiyer yeterli sayıda inekte ve yeterli  düzeyde pratik yaptıktan sonra sahaya sürülmektedir.

Motivasyon(Teşvik)

Motivasyon yetiştirici ve uygulayıcı  olarak iki ayaklı bir zeminde gerçekleştirilmelidir.

Suni tohumlama istasyonu ve merkezlerinde mevcut olanaklar ve ekipmanları oluşturmak tamamen kolay olmasına rağmen saha koşullarında bu olanakları oluşturmak ve uygulamak daha zordur.

Motivasyon ve teşvik bakanlığımız tarafından uygulanmaya çalışılmaktadır. Ancak yeterli bir seviyede olduğu söylenemez. .Bakanlık tarafından veteriner hekime verilen ödenek sadece hekimin emeğini karşılayabilecek miktardadır. Ödenen teşviklerin ve desteklerin geç ödenmesi, uygulayıcılara verilen inek başına ödeneğin azot, sperma ve yakıt masraflarını çıktıktan sonra az oluşu motivasyonu düşürmektedir.  Suni tohumlama yapmak üzere bakanlık ile sözleşme yapan bir veteriner hekim 35 YTL ve 25 YTL destekleme ücreti aldığında oluşan tablo aşağıdadır.

 

Masraf

Kalan

Masraf

Kalan

Toplam ödeme

0

35

0

25

Gelir vergisi %30

10,5

24,5

7,5

17,5

Mükerrer tohumlama maliyeti %50

12,25

12,25

8,75

8,75

Sperma maliyeti

2

10,25

2

6,75

Ulaşım yakıt gideri 30km x 0.20

6

4

6

0,75

Diğer masraflar dahil olmak üzere kalan uygulama ücreti

 

4

 

0,75

Yukarıdaki tabloya göre Veteriner Hekim’in kazancı oldukça düşük gözükmektedir. Bir veteriner hekim diğer klinik hizmetlerinden zaman ayırarak bu işi yapmakta  ve sahada birçok zorluklarla savaşmaktadır.Veteriner hekim bir güzergahta  çok kısa zamanda fazla sayıda inek tohumlayamazsa emeğinin ve masraflarının karşılığını alamamaktadır.Oysa verilen ücret tatmin edici düzeyde olursa işini daha özenerek ve acele etmeden yapacağından daha başarılı sonuçlar elde edilebilecektir.

 Ulaşım ve iletişim

Gelişmiş ülkelerde bile personel ve spermanın dolaşımı ve bilginin dağıtımı ve ulaştırılması büyük bir sorundur. Bu sorun bölgemizde daha büyük bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır.

Ulaşım ve iletişim, tohumlanacak inekle ilgili olarak zamanında bilgilendirilme,  teknisyen veya veteriner hekim ile yetiştirici arasında gittikçe artan bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır.Sahadan bilgi toplanması ve bunların kaydedilmesi ve analiz edilerek sorunların çözümüne ışık tutacak şekilde kullanılması son derece önemlidir. Ancak bir veteriner hekimi veya bir teknisyen önce çağrılan yere zamanında gitmek, ineği kontrol etmek, spermayı eritmek, tohumlama işlemini yaptıktan sonra,yetiştiriciye bilgi vermekte ve ardından ise belge düzenlemektedir. Bunlar kolay gibi gözükse de sınırlı bir zamanda çok fazla bir ineğe ulaşmak zorunda olan birisi için oldukça zor ve usandırıcı  bir işlemdir. Yöremizdeki diğer önemli bir sorun ise kızgınlıkların geç haber verilmesidir. Bu da tohumlamaların %80’nin akşam 18.00 ile gece 0.00 arasında yapılmasına sebep olmakta ve gece koşulları , uygulamayı zorlaştırmaktadır.Bunun en önemli sebebi ise kızgınlıkların iyi takip edilememesi ve bu konulardaki organizasyon eksikliğidir.  Köy yollarının bozuk ve köy içi evden eve ulaşımın zor ve köylerin dağınık bir güzergah oluşturması da uygulamayı zorlaştırmaktadır.Özellikle yağmurlu mevsimlerde ve havalarda ulaşım iyice güçleşmektedir. Öte yandan ineklerin her köyde belli tohumlama noktalarına getirilme alışkanlığının ve tohumlama padoklarının olmayışı da emek ve zaman kaybına yol açmaktadır. Özellikle yaylalara çıkıldıktan sonra, uzun süren yağış sezonunda ulaşımı neredeyse imkansız hale getirmektedir.  Cep telefonunun bölgemizin her tarafında iletişimi sağlayamaması da iletişim zorlaştıran diğer önemli bir faktördür.

 Teknik sorunlar

Özellikle ucuz sperma ve sıvı azot sağlanması hususunda olanaklar sınırlıdır. Kızgınlık tespiti özellikle küçük aile işletmeleri için ciddi bir problemdir. Bölgemiz hayvancılığının çoğunlukla küçük aile işletmeciliği düzeyinde yapıldığı düşünülürse bu sorun bölgemizde çok önemli bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Teknik zorluklarla diğer sorunlar da birleşince  suni tohumlamanın başarısı daha da düşmektedir.

Kötü beslenme  ve iklim

Suni tohumlama uygulamalarında başarıyı artırmak için önemli olan anahtar kelimeler şunlardır: a) vücut kondisyonu, b) A vitamini c) fosfor d) doğru kızgınlık zamanının tespiti  . Bölgemizde hayvanlarımızın büyük çoğunluğunun ağır kış şartlarından düşük enerjili yemlerle beslenmeleri sonucu düşük vücut kondisyonu ile çıktıkları görülmektedir. Yöremizde ağır kış şartları ve uzun süren kış süresince sürdürülen modern olmayan ahır hayvancılığı inekler doğum sonrası sonuçlarını kötü şekilde ortaya koymaktadır. Uzun ve sert geçen kış mevsiminde hayvanlar yeterince beslenmekte, hayvanı suni tohumlamaya hazırlamamak için gerekli bakım ve besleme metotları uygulanamamaktadır. Sadece arpa- yulaf, ot ve saman gibi geleneksel beslenme öğeleri ile beslenen ineklerimize , doğum öncesi, doğum sonrası ve süt veriminin doruğa çıktığı dönemlerde hep aynı düşük seviyeli beslenme prosedürleri uygulanmaktadır. Protein karbonhidrat , yağ ve mineral madde oranları ve hayvanın içinde bulunduğu verim dönemleri dikkate alınmaksızın uygulanan bu bakım ve beslenme yöntemleri, vücut kondisyonunun düşürmektedir.  Yem bitkileri ve slaj tüketimi alışkanlığının henüz yeteri düzeyde olmayışı da bu eksikliği iyice artırmaktadır. Bunun sonucu olarak ta anahtar kelimelerin en önemlisi olan normal vücut kondisyonu sağlanamamakta ve suni tohumlama uygulamalarında elde edilen gebelik oranları istenen düzeyde olamamaktadır. Bu önemli eksikliğe bir de yetiştiricilerin bilinç ve bu konudaki eğitim düzeylerinin düşüklüğü de eklenince  başarısızlık gittikçe artmaktadır.

Üreme sağlığı

Ne yazık ki ineklerimizin üreme sağlığı ve kontrolünün normal düzeylerde olduğu söylenemez. Yörede yaşanan en önemli sorun infertilite (kısırlık) dir. İneklerin önemli bir kısmı (yaklaşık)  doğumdan sonra gebe kalana kadar uzun bir zamanı ( 4 ay) kaybetmekte ve doğum ve yeniden gebe kalma veya iki buzağılama arası süre uzamaktadır. Bu da karşımıza günlük olarak yaklaşık 7 YTL civarında bir kayıp çıkarmaktadır. Bunun en önemli sebebi ise kötü bakım ve beslenme koşulları, doğum öncesi ve sonrası kötü bakım, hastalıkların zamanında sağıtılamaması ve özellikle bulaşıcı üreme hastalıklarındaki artış olarak gösterilebilir.Yöremizde dölverimini  düşüren birçok olumsuz faktörlerin bulunduğu Fakültemiz tarafından yürütülen çalışmalar ve diğer saha gözlemlerimizle ortaya konulmaya çalışılmaktadır.Bu hususta , gerek üreme sağlığı sorunlarını saptama ve gerekse çözüm olanakları üretmek amaçlı olarak  yeterli düzeyde olmamasına rağmen Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nin çeşitli Anabilim Dalları’ında  bilimsel çalışmalar yayınlanmıştır. (2,3,4,5,6). Yöremizde özellikle halk arasında yavru atma hastalığı olarak da bilinen ve halk sağlığını da tehdit eden Brusella’nın bölgemizde oldukça yaygın olduğu bildirilmektedir.(2,3).

Merada ve ahırda erkek dana ve boğa bulundurma alışkanlığı

Suni tohumlama uygulamalarından elde edilen dölverimi ölçülmesini gölgeleyen ve engelleyen diğer bir sorun ise yine bilinçle ilgili olarak meralarda ve ahırlarda boğa bulundurulmasıdır. Boğalar kontrolsüz olarak ineklerin içersine salıverilmekte ve sağlıklı bir suni tohumlama yapılmasını engellemektedir

Dölveriminin ölçülmesi

Yöremizde suni tohumlama uygulamalarından elde edilen gebelik oranları hakkında çok sağlıklı ve güvenilir bir veri ortaya koyabilmek mevcut şartlar altında oldukça zordur. Ultrason, hormonal veya elle yoklama şeklinde daha reel sonuçlar verebilecek metotlarla yapılan gebelik teşhisi girişimleri  sınırlıdır.  Bilimsel yöntemler, araç ve gereçler günümüz teknolojisi olanakları açısından mümkün olmakla beraber, bölgemizde  bu olanaklar sınırlı düzeyde olduğundan elde edilen dölveriminin ölçülebilmesi için henüz güvenilir ve yeterli bir strateji geliştirilememiştir. Dölverimi performansı doğum oranlarına göre ortaya konulmaya çalışılmakta ve gerçek dölverimi verilerinin ortaya konulmasında uygulamada sorunlar yaşanabilmektedir.

Genetik değer

Suni tohumlama teknolojisi ile kullanılan boğa spermalarının ortaya çıkardığı genetik değer saptanabilirse, elde edilen kazancında yüzdesi de hesaplanabilir. Sadece gebelik elde etmeye yönelik bir suni tohumlama uygulaması,suni tohumlamanın faydasını ve  gücünü artırmaz. Ne yazık ki bu konuda henüz kullanışlı ve faydalı bir strateji geliştirilememiştir. Yerli boğalarımız genetik olarak ıslah edilememiş olup, ülkemizde progeny-test boğalarımız mevcut değildir.

Öte yandan yüksek verimli kültür ırklarının (Esmer, Simental, Holstein vs.) spermaları ile tohumlanan yerli ineklerimiz genetik yönden ıslah edilirken bir taraftan da yöreye azami düzeyde uyum sağlamış yerli ırklarımızın genetik değerleri kaybolmaktadır. Örneğin bir zamanlar yörede süt verimi ve adaptasyonu açısından favori olan  Zavot ırkı gözümüzün önünde yok olup gitmektedir.

SONUÇ VE ÖNERİLER

 Bölgede batı bölgelerine nazaran düşük seviyelerde bulunan suni tohumlama uygulamaları son 2-3 yılda giderek artmaktadır. Ancak uygulanan teşvik ve desteklemeler sayesinde meydana gelen bu artışın nitelik açısından ve verim açısından katma değeri hala düşük düzeyde olduğu söylenebilir.Elimizde dölverimi oranlarına ilişkin yeterli düzeyde bilimsel bir veri olmamasına rağmen,sahadaki gözlemlerimize dayanarak  suni tohumlama uygulamalarının başarısının  bölge genelinde çok tatmin edici düzeyde olmadığı söylenebilir.

Dölveriminin artışına paralel olarak suni tohumlama uygulamalarındaki yaygınlığın da artacağını ümit etmekteyiz. Ancak suni tohumlama uygulamalarının başarısının artırılmasını engelleyen sorunları ve zorlukları saptamak ve çözüm olanakları araştırmak gerekmektedir.

1- Suni tohumlama uygulamalarına yetiştiricilerin ilgisinin artmakla birlikte bu artışın destekler ve teşvikler sayesinde olmaktan çok, bilinçten ve verimi artırmaya yönelik bir sebebe dayandırılması için bu konuda eğitimin daha da sıklaştırılması gereklidir. Her şeyden önemlisi ise ,suni tohumlama bilincinin İlkokul öğrencilerinden başlanarak verilmesi daha yerinde olacaktır. Milli Eğitim Bakanlığı ile Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının ortak bir çalışmasıyla hayvancılıkta verimin artırılması ile ilgili olarak modern yetiştiricilik bilincinin orta öğretimde kazandırılması yoluna gidilmelidir.

2-Suni tohumlama uygulayıcılarına verilen desteğin artırılması ve bütün destek ödemelerinin  hızlı yapılması gereklidir.

3-  Yetiştiriciler, genetik olarak suni tohumlamanın avantajları açısından veterinerler ve üreme uzmanları tarafından bilgilendirilmelidir. Bilgi kampanyaları mutlaka gereklidir.

4-Ulaşım ve iletişim sorunu ve zorlukları mutlaka giderilmelidir.

           Bu sorunları çözmek için:

 * Tohumlama alt merkezleri kurulmalı teknisyen oralarda beklemeli ve 10 km ‘den fazla bir alana gidilmemelidir.

*  Tespit edilmiş turlar  ve güzergahlar belirlenmeli, tespit edilmiş zamanlar ve programlar ayarlanarak yetiştiriciler tur ve zaman çizelgeleri ile bilgilendirilmelidir

 * Telsiz iletişim ağı kurulmalıdır

5-Teknisyenler veya uygulayıcılar düzenli ve rotasyon sitemiyle teknik ve genetik olarak  eğitildikten sonra onların en yüksek teknik seviyelerde pratik olarak heveslerini ve bu uygulamaya  gönüllü olarak katılmalarını sağlamak için gerek prim ve gerekse yüksek gebelik oranları elde etmelerine yönelik ödül sistemleri ile emeğin karşılığı yeterli ve doyurucu olarak verilmelidir.Suni tohumlama kurslarının süresinin artırılması ve sertifikaların en az  3 yılda bir güncelleştirilmesi gerekmektedir. Ayrıca veteriner teknikerlerine suni tohumlama yapma yetkisini engelleyen yönetmeliğin tekrar tartışılarak, bu konudaki engel kaldırılmalıdır. Bu suni tohumlama uygulamaları için  ara eleman ihtiyacının karşılanmasına katkıda bulunacaktır

6- Yerli ırklar arasında doğal seleksiyon ve ıslah çalışmasının başlatılması yönünde stratejilerin biran önce geliştirilmesi ve uygulanması gerekmektedir.Zavot ırkının yozlaşması veya kaybolması önlenmeli ve biran önce etkili  stratejiler geliştirilmelidir.

7- Gerçek dölverimi düzeyinin ölçülmesi ve üreme sağlığının iyileştirilmesi ve kontrolünün daha bilimsel ve çok yönlü bir zeminde yapılması gerekmektedir. Bunun için  Üniversite ve Bakanlık  işbirliği çerçevesinde bir komisyon kurularak dölverimi oranının ölçülmesi ve artırılması için daha bilimsel, kalıcı ve pratikte kolay ve hızlı stratejiler  geliştirilerek uygulanabilir. Ayrıca özel bir yönetmelik ve protokol çerçevesinde bakanlığın veteriner hekimlere sağladığı uygulayıcı desteği Veteriner Fakülteleri bünyesinde çalışan yetişmiş akademik personele de sağlanarak, suni tohumlama uygulamalarına üniversitenin katılımı da sağlanabilir.

8- Yetiştiricilerin serbest dolaşımda bulunan sürülere boğa katmaması, katılacaksa da vazektomize (döl yolu kesilmiş) boğaların katılmasının sağlanması gereklidir. Boğa kullanılması gereken yerlerde ve zamanlarda ise boğa kullanımının bakanlık izni ve kontrolünde gerçekleştirilmesi için tedbirler alınmalıdır.

9- Üreme sağlığını tehdit eden ve dölverimini düşüren bütün etkenlerin ve hastalıkların ortadan kaldırılması için çok yönlü stratejiler oluşturulmalı ve çalışmalar  gerçekleştirilmelidir.

10- Bol ve ucuz yem temini, kredi sağlanması, iklime ve şartlara uygun damızlıkların seçimi, hayvan yetiştiricilerinin organizasyonu, hayvansal ürünlerin değerlendirilmesinde ulaşım kolaylığının sağlanması ve bakıcılara gerekli pratik bilgilerin verilmesi gibi tedbirlerin alınması hayvancılıkla birlikte suni tohumlamadaki         sorunların da çözümüne katkıda bulunacaktır. 

Sabrınız için teşekkür eder saygılarımı sunarım.

Doç.Dr. Yavuz Öztürkler

Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi

Dölerme ve Suni Tohumlama Anabilim Dalı Başkanı

 

 

 

KAYNAKLAR

1. Bonadonna, T. & Succi, G. 1980. Artificial insemination in the world. Proceedings of the IX International Congress of Animal Reproduction and Artificial Insemination, 16-20 June 1980, Madrid, Spain, 1.  

 2. Erdoğan, H.M., Güneş, V., Çitil, M., Ünver, A.: Dairy cattle farming in Kars district, Turkey: II. Health status. Turk. J. Vet. Anim. Sci., 2004; 28: 745-752.

3.     Erdoğan, H.M., Çitil, M., Güneş, V., Saatci, M.: Dairy cattle farming in Kars district, Turkey: I. Characteristics and production. Turk. J. Vet. Anim. Sci., 2004; 28: 735-743.

4.   Öztürkler, Y., Uçar, Ö.: İneklerde suni tohumlama başarısını artırıcı uygulamalar. Kafkas Üniv. Vet. Fak. Derg., 2003; 9: 219-222.

5.    Çolak, A., Öztürkler, Y.: Repeat Breeder ineklerde intrauterin rifaksimin ve lugol solusyonu uygulamasını takiben, östrus sinkronizasyonu ve sun’i tohumlamanın gebelik oranı üzerine etkisi. VETAŞ Bülten, 1998; 3: 8-10.

6.    Öztürkler, Y., Uçar, Ö., Lehimcioğlu, N.L.: İneklerde sun’i tohumlamayı takiben intrauterin ilaç uygulamasının gebelik oranları üzerine etkisi. Kafkas Üniv. Vet. Fak. Derg., 2001a; 7: 197-200.

7.     Öztürkler, Y., Uçar, Ö., Yıldız, S., Güngör, Ö.: The effect of hCG and Gentamicin administration related to artificial insemination following oestrus synchronisation upon the calving rates in repeat breeder cows. Kafkas Üniv. Vet. Fak. Derg., 2001b; 7: 207-211.

8.   Çoyan, K., Tekeli, T.: İneklerde Suni Tohumlama. Bahçıvanlar Basım San. A.Ş., Konya, 1996; 67-73.

9.   Çoyan, K.: İneklerde Suni Tohumlama El Kitabı, 1. Baskı. Selçuk Üniv. Basımevi, Konya, 2005; 84-92.5: 655-667.

 

10. Erzurum Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü        (http://erzurum.vet.gov.tr/ba%C4%9Fl%C4%B1_iller.htm)

11.      Dr. Mustafa ALTUNTAŞ’ın Suni Tohumlama Teşvik Uygulaması Konusunda Siyasi Partiler ve Milletvekilleri Bilgilendirme Mektubu , 6 Mayıs 2005, Türk Veteriner Hekimleri Birliği  Merkez Konseyi (http://www.tvhb.org.tr/haberler/id20050504.html)

 

Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar35.037435.1778
Euro36.390736.5365
Hava Durumu
Üyelik Girişi
Saat
Site Haritası